Herkesin Kendi Evi Olsaydı Ne Olurdu?
Kendi evimize sahip olmak ve oturduğumuz evin kirasını ödememek çoğumuzun hayalidir. gerçekten bir ikamet almakiçin çalışma yıllarımızPara biriktirmemiz ve hatta üzerine borç almamız gerekebilir.
Herkesin kendi evinde yaşadığı bir dünyada işler çok farklı olabilir. Ama önce gerçekten mümkün olup olmadığınıBakmamız gerekiyor.
Bir insan nasıl ev sahibi olabilir?
Öncelikle temel ekonomik sistemimiz buna izin vermeli. ülkemizde uygulanmaktadır. karma ekonomik sistem herkesin ev sahibi olmasına izin vermiyor. Bir ülkenin ekonomik sistemini değiştirmek çok zordur. Ama diyelim ki ekonomik sistemimiz değişti…
Herkesin bir eve sahip olmasını mümkün kılan sosyalist bir sisteme geçtiğimizi varsayalım. Yeni sisteme göre serbest piyasa ekonomisi ortadan kalkacakülke çapındaki tüm çalışanlar arasındaki gelir farkı en aza indirilecektir.
Bunun bir örneğini Küba’da görebilirsiniz.
Küba’da en yüksek ücretli devlet çalışanları ve en düşük ücretliler Çalışanlar arasındaki maaş farkı bile %3’ü geçmiyor.Bunun nedeni ülkede sosyalist sistemin benimsenmesi, serbest piyasa ekonomisinin neredeyse hiç olmamasıdır.
Sosyalist sistemi kabul eden Küba’da evi olmayan vatandaşlara ücretsiz ev imkânı sağlanmış ve ‘evsiz’ kavramı ortadan kaldırılmıştır. Nitekim oturma izni alarak ülkeye yerleşen kişiler için de belirli kurallar bulunmaktadır. Bunların başında ise ülkede oturma izni olan bireyler gelmektedir. en fazla 2 konutanlamına geliyor geliyor Küba’daki sistem gibi bir şey ülkemizde uygulansa herkesin ev sahibi olması daha kolay olur.
Ancak ülkemizde bu sisteme geçmek neredeyse imkansız.
Konuyla ilgili danıştığımız iktisatçı Prof. Dr. Şenol Babuşçu, benzer bir sistemin uygulanabilmesi için ülkemizde eğitim, sağlık, çalışma, ekonomi ve daha birçok sistemin değişmesi gerektiğini, tüm vatandaşların eşit haklara sahip olması ve en çok vatandaşın yaşaması gerektiğini söyledi. Bu hakların devlet tarafından karşılanması gerekir. Diyelim ki bunlar oldu ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın geçtiğimiz haftalarda söylediği gibi bir kararname ile. Bir gecede herkes ev sahibi oldu…
Her şey yolunda ve hoş görünse bile önemli sonuçları olacaktır.
Biliyorsunuz ki inşaat ülkemiz için çok değerli bir parça. Sosyalist sisteme geçiş ve herkesin kendi konutunda yaşaması özellikle önemlidir. inşaat sektörü için büyük gelişme ancak bir son ölçüm düşündürücü olabilir. Hızlıca bir örnekle açıklayalım…
Diyelim ki ailenizle birlikte kiralık bir evde yaşıyorsunuz ve bahsettiğimiz gibi bir kararname çıktı. Kendi meskeninize çıkıp yalnız yaşamak isteyebilirsiniz. Bu durumda hem sizin hem de ailenizin bir evi olmalıdır. Ancak ülkenin büyük bir bölümü kiralık olduğu için mevcut konut sayısı tüm vatandaşlara yetmeyebilir. bu durumda da yeni konutlar yapılmalı . Dolayısıyla bu durum inşaat sektörünün canlanmasını sağlayacaktır.
Peki ya herkes kendi evine yerleştikten sonra?
Sosyalist sisteme geçiş durumunda kimsenin evsiz kalmaması için konut alımlarına kısıtlama veya yasak getirilebilir. Bu şekilde herkesin kendi evinde yaşaması sağlanabilir ve maalesef Yüzbinlerce kişiye istihdam sağlayan inşaat departmanının sonu gelebilir. Sonuç olarak, ülkedeki herkes kendi konutunda yaşayacağından ve 2. veya 3. konut almayacağından (veya alamadığından) inşaat ihtiyacı en aza indirilecektir. Yeni evliler/yalnız yaşamak isteyenler için sadece AVM, otopark, konut gibi yapılar yapılacak.
Sonuç olarak, inşaat departmanında çalışan birçok kişi işsiz kalacak. Özetlemek; Bir gecede ülkemiz için Böyle bir sisteme geçmek mümkün değil. Bütün sistemin değişmesi gerekiyor. Bu çok zaman ve çaba gerektirir.